Yeni Binalar Kaç Şiddetinde Depreme Dayanabilir? Kahramanmaraş Depremi

Yeni Binalar Kaç Şiddetinde Depreme Dayanabilir? Binaların yıkılma şiddeti kaçtır, Günümüzde uygulanan düzenlemeyi sizler için derledik.

Ülke genelinde şu son zamanda bir çok deprem haberi vatandaşların endişelerini artırdı. Özellikle Ege, Marmara ve Doğu bölgelerinde sıklıkla yaşanan depremlerin ardından insanlar oturdukları binaların veya evlerin maksimum kaç şiddetinde depreme dayanabileceklerini merak etmeye başladılar. Peki yeni ve eski binalar en fazla kaç şiddetinde depreme dayanabilirler?

Kısa bir süre önce Manisa, Ankara ve ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşanan şiddetli ve tehlikeli depremler ile artçı sarsıntılar sıklığı Türkiye gündemine oturdu.

Ülkenin farklı farklı bölgelerde her gün yaşanan irili ufaklı bir çok depremin şiddeti kimi zaman 5 kimi zaman ise 6’nın üzerinde olabiliyor. Bu gibi durumlardan dolayı oldukça endişelenen vatandaşlar evlerine güvenmemeye hatta evlerine girmemeye başladılar. Peki vatandaşların oturduğu evler en fazla kaç şiddetinde depreme dayanabilir?

Yeni Binalar En Fazla Kaç Şiddetinde Depreme Dayanabilir?

Türkiye’de binaların ve yapıları depreme dayanıklılıkları 1999 yılında yaşanan büyük 99 depreminden sonrası dikkate alınmaya başladı. 1999 yılında yaşanan felaketten sonra yapılan yeni binaların tamamı yeni yönetmelik usulüne göre yapıldı. Bu kapsamda 1999 yılından yaşanan depremden sonra yapılan binaların ve yapıların depreme dayanma oranları daha yüksek kabul edilir. Bu kapsamda Türkiye’de yaşanması beklenen olası bir büyük depremde 1999 yılından sonra yapılan binaların yıkılma riski daha az olarak görülüyor.

Binaların Yıkılma Şiddeti

Uzmanlar, Türkiye’nin deprem bölgesi ve aktif fay hatları üzerinde olması nedeni ile depreme alışık olması gereken bir ülke olması gerektiğini söylüyor. Manisa ve Ankara’da yaşanan depremlerin öncesindeki aylarda aylarda İstanbul’da yaşanan 5.8’lik deprem nedeni ile medyada İstanbul’da bina dayanıklılığını gündeme getirmişti.

Konuya dair açıklamalarda bulunan uzmanlar, Türkiye’de bina yıkılmalarına ilişkin 7.6 şiddeti üzerinde duruyorlar.

Uzmanların yapmış oldukları deprem dayanıklılığı açıklamalarında; 7.6 sınırının belirlenmesinde bu şiddetin üzerinde daha yüksek şiddette bir deprem olmadığını belirtiyor. Uzmanlar, öngörülen şiddetin artırılması durumunda ise bir yapının inşa edilme maliyetlerinin artacağı vurguluyor. Öngörülen şiddet sınırı arttırılırsa, mesela 7.8-7.9`a çıkartılırsa, bina maliyeti yükselir.

Günümüzde Uygulanan Düzenleme

Halen uygulamada olan düzenlemeye göre yeni yapılan binalar 7.6 şiddetine dayanacak şekilde inşa ediliyorlar. Burada önemli olan kısım yüksek katlı binalar. Uzmanlar 7 kattan fazla olan betonarme binalarda durumun değiştiğini belirtiyor. Yapılan bu açıklamaların doğrultusunda 1999 yılından sonra yeni yönetmeliğe uygun 7 kattan alçak binaların 7.6 şiddetine kadar olan depremlerde yıkılmayacağı öngörülüyor.

HAARP Nedir ?

HAARP (High Frequency Active Auroral Research Program), Alaska’daki Gakona kasabasında bulunan bir araştırma merkezidir. Bu merkez, yüksek frekanslı elektromanyetik dalgaların atmosfer üzerindeki etkilerinin araştırılması amacıyla kurulmuştur. HAARP, aynı zamanda güncel hava durumunun ve ionosferik aktivitelerin çalışması için kullanılır.

HAARP PROJESİ’NİN ETKİLERİ NELERDİR?

Yetkililere göre bunun amacı füzeleri havada imha etmek, toprağın altını incelemek, denizaltılarla haberleşmeyi kolaylaştırmak, ve büyük bir alandaki tüm haberleşmeyi kesmek gibi çok çeşitli amaçları vardır.
Amerikanın en ünlü jeofizikçilerinden birine göre ise bu teknoloji iklimleri değiştirmek, ozon tabakası ile oynamak, deprem yaratmak, radyasyon yaymayan termonükleer patlamalar yaratmak gibi korkunç güce de sahiptir.

HAARP PROJESİ DETAYLARI

HAARP, iyonosferin özelliklerini ve davranışlarını araştırmak için Alaska Üniversitesi ile ortak yürütülen bir proje sonucunda kurulmuştur. Günümüzde Pentagon tarafından kontrol edilmekte ve ABD ordusunun hizmetindedir.
Projenin kurulu olduğu Alaska’da iddialara göre 180 adet dev anten bulunmaktadır.

Bu antenler ile üretilen manyetik dalgalar, yetkililerin yaptığı açıklamalara göre; “gelebilecek füzeleri havadayken imha etme, toprağın altında incelemeler yapma, denizaltı gemileriyle haberleşmeyi kolaylaştırma ve atmosferin durumuna müdahale etme” gibi işlevler yapmaktadır.

AFAD’dan sosyal medyada ortaya atılan iddialarla ilgili şu açıklama geldi:

Vatandaşlarımızın sosyal medya başta olmak üzere çeşitli mecralarda kasıtlı ya da kasıtsız olarak paylaşılan asılsız bilgilere itibar etmemeleri, doğru bilgi için resmî kaynakları takip etmeleri büyük önem arz etmektedir.

Bu yazımızı beğendiyseniz Vaziyet planı nedir ve ne için yapılır? adlı yazımızı okuyabilirsiniz.

Son yüzyılın en büyük depremini öğrenmek için tıklayınız.

Yazımızı beğendiyseniz İbrahim Demir Gayrimenkul sitemizi ziyaret edebilirsiniz.